Abone Ol

Alişan'ı mafyadan kim kurtardı?

Yeni albümüyle Ortadoğu'ya açılmayı planlayan Alişan özel hayatı üzerine konuştuk.

Alişan'ı mafyadan kim kurtardı?

Şarkıcı Alişan ile gazeteci/şarkıcı Ayşe Özyılmazel'in sunduğu "Ayşe&Alişan" yaz sabahlarına renkli bir başlangıç vadediyor.

Hafta içi her gün Star televizyonundan yayınlanan program üçüncü haftasını bitirirken konuk ettiği birbirinden ünlü konuklarla ses getirdi.

Programın sunucularından Alişan ile Twitter'daki hayran sayısıyla ilgili gerçeği, hiç unutamadığı Singapur anısını, Ortadoğu'ya açılma planlarını, ailesiyle ilgili bilinmeyenleri ve hayranlarına hazırladığı Ramazan sürprizini konuştuk.

Yepyeni bir programla yaz ekranlarına taze bir soluk getirdiniz. Keyifler nasıl?
Çok iyi. Aslında yazın çalışmanın keyfi başka. Sabah erken kalkıp günü doya doya yaşıyorsun. İnsanlar tatilde hep geç kalkar günü yaşayamazsın diyerek kendimizi avutuyoruz diyelim!

Bir programı özellikle de canlı yayınsa birlikte sunan kişilerin kimyasının uyumu çok önemli. Ekranda çok uyumlu gözüküyorsunuz. Gerçekten de öyle misiniz yoksa kuliste bizim bilmediğimiz farklı bir tablo mu var?
Aslında kuliste daha da uyumluyuz. Bu işler çok kolay işler değil. Birbirini tanımadan, partnerinin nelerden hoşlandığını bilmeden yürütmek çok zor.

Yaptığınız iş canlı yayın olunca birbirini çok iyi tanımak gerekiyor. Futbol tabiriyle anlatayım attığın pası partnerinin gol yapması lazım.

Biz bugün 12. Programımızı yaptık. Daha emekliyoruz aslında. Biz birbirimizi tanıdıkça daha güzel şeyler çıkacağına eminim.

Siz arkadaş mıydınız? Tanıyor muydunuz birbirinizi programdan önce?
Çok tanımıyorduk aslında. Ben askere gitmeden önce ortak bir arkadaşımızla birlikte bana şarkı yaptılar. O zaman Ayşe'nin evine gittim. Bu şekilde tanıştık.

"BİZİ YAKIŞTIRMAYANLAR VAR"

Program 3 haftadır yayında. Geri dönüşler nasıl?
Çok iyi. Ama eleştiriler de var tabi. Bir şekilde benim yanımda bugüne kadar başka birilerini gördükleri için bazıları "sizi yakıştırmadık" diyor.

"Çok güzelsiniz beraber devam edin" diyenler de oluyor ki bu çoğunlukta. Ben eleştiriye karşı değilim. Hiç eleştiri gelmeseydi mutsuz olurdum. Eleştiri olmazsa izlenip izlenmediğini anlamazsın. Hakaret içermeyen bütün eleştiriler baş tacımız.

Biliyorsunuz artık Twitter sayesinde anında eleştiri ratingini alabiliyorsunuz. Reklam aralarında yapılan yorumlara bakıyorum.

Siz Twitter'da aktif misiniz?
Çok değilim ama takip ediyorum ve 220 bin kadar takipçim var. Bu sayı, benim tarzımdaki sanatçılar içinde hepsinin toplamından fazla aslında.

"PROGRAMA JENNIFER LOPEZ'İN GELMESİNİ İSTERDİM"

Konuk seçimini size bıraksalardı karşınızdaki koltukta kiminle karşılıklı kahve içmek isterdiniz?
Jennifer Lopez'in gelmesini isterdim. Kendisini çok severim yanlış anlamayın sanatçı kişiliğini beğeniyorum! Erkeklerden çok kadın gelmesini isterim. Sabah sabah güzel bir kadın görmek insanların daha çok hoşuna gider.

Türklerden en çok Hülya Avşar'ın konuk olmasını isterdim.

"BU DÜNYANIN İÇİNDE BİN TON RİYA VAR"

Dostluklarınıza, iş arkadaşlarıyla olan ilişkilerinize bakıldığında ya da yaşadığınız sıra dışı deneyimler düşünüldüğünde sektör dışından olanlara yaşadığınız hayat çok çekici gözükebiliyor. Böyle mi gerçekten?
Hayır. Çekicilikle hiç alakası yok. Aslında çok monoton bir hayat yaşıyoruz. Belki bir çok insandan daha çok para kazanıyoruz ve tanınmak da güzel bir duygu ama bu meslekte hayatına hep çok dikkat etmek zorundasın.

Çünkü burası Türkiye. Birçok insan "sanatçı topluma örnek olmak zorunda değil" dese de burası Türkiye. Burada herkes seni görmek istediği şekilde görmek istiyor.

Çok renkli bir dünya gibi görünüyor ama hiç de öyle değil. Bu dünyanın içinde bir ton riya var. Bunu yaşadıkça anlıyorsun.

Yanındaki insanların seni çok sevdiklerini sanıyorsun ama o insanlar sadece sen o dönemde çok popülersin diye yanındalar.

Kasetin satıyorsa yanında insanlar vardır. Bizimki çok nankör bir iş. Çünkü hep başarılı olmak zorundasın. Başarısız olduğun bir dönem olursa, göz önünde olmazsan maalesef kimse sizi arayıp sormuyor. Ayağın bir tökezledi mi gerçek dostların dışında kimse sizi desteklemiyor.

"HAYATIMDA SADECE BİR KEZ AŞIK OLDUM"

Gelelim özel hayata. Eminim ki hayranlarınızın aşk hayatınızla ilgili merak ettikleri çok şey vardır. Her şeyden önce şu an aşık olduğunuz birisi var mı?
İsterdim aşık olmayı ama şu anda kimse yok. Ben hayatımın hiçbir döneminde böyle bir şey yaşadığım zaman bunu saklamadım.

Eskiden bize "asla biriyle beraber olduğunuzu söylemeyin" derlerdi. Bazı firmalar hala sanatçıyla yaptıkları anlaşmalara "bize bağlı olduğu sürece evlenemez" maddesi koyduruyor.

Aşık olduğunuzda nasıl biri oluyorsunuz?
Ben aşık olduğum zaman işimi bile ikinci plana atarım. Hayatımda bir kez açık oldum. Şimdi dönüp baktığımda diğer ilişkilerimin o zaman keyif aldığım flörtler olduğunu görüyorum.

"AİLEMDE HERKES TENİS ŞAMPİYONU"

Kimsenin bilmediği bir hobiniz ya da ilgi alanınız var mı?
Futbol tutkumu herkes biliyor ama aslında ben her sporu yapıyorum. Kimsenin pek bilmediği bir şey var: benim ailemde herkes tenisçi ve hepsi de Türkiye şampiyonu.

Ben de onların yanında tenis öğrendim. Düzenli oynamasam da çok iyi oynadığımı söyleyebilirim.

Kliplerimden birinde golf oynamıştım sonra ona da merak saldım ve golf oynamayı öğrendim.

Evde yalnız kaldığım zaman yemek yapmayı çok severim. Et yemeklerini çok iyi yaparım. Ama geçen akşam bir poğaça yaptım çok kötü oldu yiyemedim.

"RAMAZAN AYINDA HER GÜN BİR EVE KONUK OLACAĞIZ"

Önümüzdeki günlerde izleyicilerinizi ne gibi sürprizler bekliyor?
Ramazan ayı boyunca her gün bir eve konuk olacağız. Bizi arayanların evine gidip yemek yapacağız ve onlarla birlikte yemek yiyeceğiz.

Ayşe'yle 30 gün boyunca ayrı ayrı evlere konuk olacağız. Bu da Ramazan ayı boyunca televizyona bir yenilik getirecek.

"İLK ALBÜMÜMÜ BABAM YAPTI"

Sanat hayatınıza genel bir bakış atsak ön plana hangi detaylar çıkar?
36 yaşındayım. İlk albümüm 90 yılında çıktı ve albümü babam yaptı. Beni keşfeden babamdır.

Düğünlere götürürdü beni ,çıkan sanatçılara para verir bana şarkı söyletirdi. 5 yaşında ilk kez sahneye çıktım. İlk albümü evden sattık.

Ben 1997 yılında "Aynalı Tahir"de oynadığımda meşhur değildim. Star televizyonuna "Aynalı Tahir" diye bir proje gidiyor ve benim o zaman çalıştığım yapımcı şirketin her sene yeni bir star yaratma projesi var.

Bu proje çerçevesinde bir havuz var o havuza bizim gibi sanatçılar giriyor. Benim payıma "Aynalı Tahir" düştü. Yöneticiler de kabul etti. Büyük bir şans eseri isimsiz biri başrol oynadı ve dizi patladı.

Albümler bunun arkasından geldi ama televizyon projesi olduğum için TV'yi çok seviyorum 15 senedir de TV dünyasından kopmadım.

Gezmeyi sever misiniz? Nereleri gördünüz bugüne kadar?
Çok dolaştım. Bugüne kadar 43 ülke gördüm. Sadece ABD'ye gidemedim.. Avustralya ve Singapur'u çok beğendim. Ama Türkiye'yi hiçbir yere değişmem. Trafik sorun olmasa İstanbul dünyanın en güzel şehri.

"STÜDYODA METALLICA ÇALIYORUM, EVDE İBRAHİM TATLISES DİNLİYORUM"

Yurtdışında yaşadığınız ilginç bir anınız var mı?
Avustralya dönüşü Singapur'a gittik. İki kişiydik gece 4-5 civarıydı canım sıkıldı dışarı çıktık. Karşımızda film seti gibi bir cadde. Aynı Jackie Chan filmlerindeki gibi.

Mafyadan adamlar yürüyor, her sokağın başında bir hayat kadını..

Tam otele dönmek için arkamı döndüm "Alişan abi" diye bir ses duydum. Baktım ki biri bana doğru koşuyor.

Singapur'da telefon işi yapan bir Türk'müş. "Beni bırakma gezdir" dedim. Otelde yan odamızı ona tuttuk. Çok güzel gezdirdi bizi.

Toplam 23 Türk yaşıyormuş orada gece 4'te bana o Türkler'den biri denk geldi.

Hiç unutmadığım bir lise anım var onu da paylaşmak isterim. Bunu ilk defa söylüyorum.

Sınıfta yanımda oturan çocuk bana kopya verirdi. Çocuk sadece Metallica ve Duran Duran dinlerdi.

Bunlar stüdyoya girerlerdi. Ben de çocukla birlikte vakit geçirmek için onlarla giderdim.

Beni düşünün orada Metallica söylüyorum, eve döndüğümde de İbrahim Tatlıses dinliyorum.

Yeni projelerinizden bahsedelim biraz da?
Yeni bir albüm hazırlıyorum. Biraz değişik soundlar olacak.

Biz Türk sanatçıları olarak dünyaya çok zor açılırız bence. Bunu Tarkan yapabildi ama zor bir iş.

Fakat bence Ortadoğu bizim için iyi bir pazar. Ben yavaş yavaş o taraflara yönelik albüm yapmak istiyorum. Lübnan mesela.