Simge Sağın'ın Akşam'da yayınlanan röportajı...
Müzik kariyeriniz nasıl gelişti?
Müzisyen bir aileden geldiğim için hayatımın büyük bir kısmı müzikle geçti. Çocukluğum boyunca evde babamın gitar sesleri vardı. Zaman zaman biz de eşlik ederdik. Ama kariyerimin başlangıç noktası, konservatuvarda okurken Zeynep Dizdar’a vokalistlik teklifi almamla oldu. Daha sonra Serdar Ortaç, Yaşar ve Gülşen’e vokalistlik yaptım. 2011’de ‘Yeni Çıktı’ adlı ilk solo albümümü çıkararak şarkıcılık kariyerim başlamış oldu.
‘Miş Miş’ parçasının bu kadar sevileceğini tahmin ettiniz mi?
Evet, ilk duyduğum anda hissettim bunu. Şarkının çok çabuk sevileceğini biliyordum. Çünkü şarkının melodisi ve ritmi çok bizden. Oturan insanı yerinden kaldırma gücüne sahip bir şarkı.
Şarkının hikayesi nasıl doğdu?
Geçen yıl haziran ayında evimde Youtube’da gezinirken, şans eseri Dans Mon Quartier’e rastlayıp kendimi salonun ortasında dans ederken bulmamla şarkı doğdu. İlk iş şarkının haklarını satın almaktı. Sonrasında Fransa ile 9 ay süren görüşmelerle Riff Cohen ile işbirliği içerisinde şarkının ruhundan çıkılmadan, Sibel Algan’ın ustalıkla yazmış olduğu sözlerle Ozan Bayraşa prodüktörlüğünde şarkının Türkçe versiyonu oluşturuldu.
Gülşen’e benzetilmek sizi rahatsız ediyor mu?
Uzun yıllar Gülşen’e vokal yaptığım için bu benzetmeleri normal karşılıyorum.
Bu yaz listelerde en çok dinlenen şarkılar arasında Demet Akalın’dan sonra sizin parçanız var. Hatta kendisi de sizi destekleyen mesajlar yazdı.
Gurur verici bir duygu. Neden Demet Akalın’ın bu kadar başarılı olduğuna da bir örnek bence. Bizim gibi yeni şarkıcı adaylarının desteklenmesi çok önemli.
Müzik piyasasında hedeflediğiniz nokta neresi?
İnsanların yıllarca bıkmadan dinleyecekleri şarkılar yapan kadın olmak istiyorum. Beni o yere dinleyicilerimin koymasını tercih ederim.
Geçmiş mi sizi daha çok düşündürür yoksa gelecek mi?
Geçmişiyle yaşayan birisi değilimdir. Olan her şey olması gerektiği için yaşanmıştır. Geleceği daha çok düşünür ve planlar yaparım.
Kendinize rakip olarak kimleri görüyorsunuz? Rekabeti sever misiniz?
Rakip olmak istediklerimle yer alacağım rekabet ortamı için henüz yolun başındayım. Aslında rekabeti de pek sevmem ama gerekliliğine inanırım. Çünkü rekabet ortamı her zaman daha iyisini yapma motivasyonuyla sanatı ve sanatçıyı geliştirmiştir.
Zaman yolculuğu yapma şansınız olsaydı kimle müzik yapmak ve müzisyen olmak isterdiniz?
Zamanda geri gidebilseydim eğer mutlaka Onno Tunç ile çalışmak isterdim. Ve kesinlikle Michael Jackson olmak isterdim. Müziğimin tüm dünyada saygı görmesinden öte bir şey olamaz benim için.
Sizin için sonsuz olan müzik mi? Aşk mı?
Tabii ki aşk! Bir de ben ne kadar şanslı bir kulum ki, aşkı da müziği de aynı adamla yaşıyorum.
Aşka dair neler söylemek istersiniz?
İnsanı ayakta tutan tek şey!
Müzik yapmasaydınız ne yapmak isterdiniz?
İç mimar olmak isterdim. Boş mekanları hayal gücümle doldurmak çok hoşuma giderdi.