Elçin Sangu kimdir?
Elçin Sangu
Bana Kızıl Sonya diyorlar; savaşçı bir ruhum var çünkü
Sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Mersin Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Opera Bölümü mezunuyum. Operada sahne dersleri almıştık ve başarılıydım; ama oyunculuk eğitimim tamamen özel çalışma sonucudur. 2010 yılından beri iyi oyuncu koçlarıyla çalıştım ve bu mesleğe kafa patlattım. Bunu gurur duyarak söyleyebilirim! Oyunculuğa başlama hikayem ise şöyle oldu... Opera şan bölümünü bitirdikten sonra ülkemde bu konuyla ilgili bir şeyler yapmanın ne kadar zor olduğunu anladığım için İzmir’de bir özel tiyatroda tiyatro yapmaya başladım. Bu esnada, halen menajerim olan oyuncu Başay Okay’la tanıştım. Kendisiyle hem oyuncu koçum olarak, hem de menajerlik anlamında çalışmaya başladık. Birkaç ay sonra “Öyle bir geçer zaman ki” dizisinde Jale rolü ile profesyonelliğe adım attım.
Star TV’de yayınlanan Kiralık Aşk dizisindeki rolünüzden bahsedelim...
Defne komik, açıksözlü ve açıkyürekli bir kız. Ailesini bir arada tutmaya çalışıyor. Bu uğurda normal koşullarda kabul etmeyeceği bir teklifi kabul ediyor. Sinan’dan hoşlanırken, Ömer’i kendine aşık etmeye çalışıyor. Bu tehlikeli aşk oyununu oynarken kafası öyle çok karışıyor ki.
Televizyonda güzellik avantaj
Kendinize idol olarak aldığınız bir isim var mı?
İdol çok sınırlayıcı bir kelime. Farklı alanlarda birçok insan bana ilham verebiliyor. Takdir ettiğim ve beğendiğim insanlar var ama idol gördüğüm birileri yok.
Güzelliğin dezavantajlarını mı yoksa avantajlarını mı daha çok yaşadınız?
Koşullara göre değişiyor. Televizyon sektörünün tipolojik normlarına göre avantaj tabii, kim bunun aksini söyleyebilir ki? Fakat yaşlandığımızda güzellikten geriye pek bir şey kalmadığında sizi var edecek olan şey mesleki ve insani başarınız olacak. Ben de bunlara ağırlık veriyorum; ama yine de cilt bakımımı da ihmal etmiyorum.
Tıp okumak isterdim
En çok duyduğunuz iltifat?
Tenimin beyazlığı ve doğal kızıllıktaki saçlarımla ilgili çok övgü alıyorum. Özellikle de kadınlardan.
Oyuncu olmasaydınız eczacı mı olmak isterdiniz?
Tıp okumak isterdim.
Nasıl bir kişiliğiniz var?
Arkadaşlarım bana Red Sonya der, kızıl sonya yani… Saçlardan dolayı değil sadece, savaşçıyım çünkü. Haksızlığa sessiz kalamam.
Barış Arduç
En çok gülüşümü seviyorlar
Sizi biraz tanıyabilir miyiz? Oyunculuğa nasıl başladınız; ne mezunusunuz?
1987 İsviçre doğumluyum. Lise yıllarında spor akademisi ya da konservatuvar arasında gelgitler yaşıyordum. Hayatımın hep spor olduğu için tercihim akademi oldu. Bir takım aksilikler nedeniyle ilk senemde bırakmak durumunda kaldım. Sonra bir anda Ayla Algan'ın yanında buldum kendimi, minimal bir eğitimden sonra oyunculukla tanıştım. Kader diyorum ben buna!
Kiralık Aşk dizisindeki rolünüzden bahseder misiniz?
Dizi biraz eski Türk filmi tadında… Bir günde hayatı değişen garson kız, zengin adam… Yönetmenimiz Metin Balekoğlu. Hikaye ise Meriç Acemi’nin kaleminden çıkıyor. İşimizin insanlara samimi gelişinin nedeni Yeşilçam tadında oluşu. Kendimden biliyorum millet olarak seviyoruz bu hikayeleri. Samimi ve bizden geliyor. Yavuz Turgul filmlerinin hepsini çok severim.
En çok duyduğunuz iltifat?
Gülüşümü seviyorlar sağolsunlar...
Oyuncu olmasaydınız ne olurdunuz?
Oyuncu olmasaydım sporla alakalı bir iş yapardım muhtemelen. Herhangi bir branşta profesyonelleşirdim.
Nasıl bir kişiliğiniz var?
Sakin bir insanımdır, aileme çok düşkünüm. Keskin köşelerim olmasa da tahammül edemeyeceğim durumlar var. Şımarık insanlara tahammül edemem örneğin...
Yakışıklılık yeterli değil
Yakışıklı bir adam olmak ne derece umurunuzda?
Görsel bir iş yapıyoruz. Bu nedenle yakışıklı olmak umurumda değil diyemem tabii ki. Fakat sadece görsellik değil bir karakter oynarken izleyenlerin tüm duyularını harekete geçirmek daha da önemli benim için. İçi de doldurmakta fayda var o yüzden çabalıyorum umarım bir gün dolar.