Abone Ol

32 yıl sonra Stero Seyfi

Gırgır ve Fırt dergilerinin ünlü çizgi karakteri Stero Seyfi’nin, iki eski macerası Amerika’nın Yolları Taştan adıyla kitap oldu.Lal Kitapçılık'tan çıkan kitap, okurlarını 80'lere götürüyor...

32 yıl sonra Stero Seyfi

Bir zamanların efsane Gırgır ve Fırt dergilerinin ünlü kapak çizeri ve karikatüristi Ergün Gündüz’ün Gırgır dergisinde yayınlanmış “Stero Seyfi” serisi günümüzle birleştirilerek Stero Seyfi/ Amerika’nın Yolları Taştan adıyla kitap oldu. Seri olarak yayınlanacak maceraların ilk sayısında yer alan hikâye iki kısımdan oluşuyor: “Amerika’nın Yolları Taştan” ve “Ölürsem Diskoma Gelme İstemem”. Bu macerayı okurken geçen bunca zaman içinde popüler kültürümüzün ne kadar ‘değişip geliştiğine’ okurlar bizzat şahit oluyor...

Seyfi şimdi kaç yaşında?

1984’te 16-17 yaşında bir kapıcı çocuğuydu. Şimdi de 48 yaşına geldi...

Geçen 32 yılda neler değişmiş?

Çizgi roman kahramanları hiç yaşlanmaz. Benim çalışmamda ise bu ilk kitap ve ek çizim yaptığım için yaşlandırdım. Artık oğlu da var. Ona geçmişi anlatıyor. 80’ler dönemi şimdi çok moda. Ben de o yılları tekrar hayata geçirmek için bu seriye başladım.                                                                    

Seyfi sevgilisi için Amerika’ya giden bir genç. Şimdi olsa gider mi, günümüzde ne yiyip ne içiyor?

Kitabın girişinde İstanbul’u seyrediyor. Boğaz’a yakın lüks yerlerden değil ama. Hatta varoşlardan... İstanbul’u izleyip, anlatıyor. Arabalar değişiyor, ama politikalar değişmiyor. Yalnızca isimler farklı. Özal döneminde de aynı tiplemeler çiziliyordu. O zamanki ABD Başkanı Ronald Reegan mesela. Ben bir anlamda “flashback” yaptığım için romanın içindeki herkes legal. Sinema artistlerinden müzisyenlere kadar herkes var. İkinci macera da Temmuz ayında çıkacak. “Kelektika Yıldız Savaşları“ olacak adı. Şimdi Star Wars vs tekrar gündeme geldiği için o yıllarda da vardı böyle şeyler.

32 yıl sonra Stero Seyfi - Resim: 1

Macera serisinde sekiz kitap olacak

Peki şu an kadınlarla ilişkisi nasıl? Hayata bakışı nasıl değişti, o dönemki saflığını içinde barındırıyordur muhakkak.

Sonuçta o yıllarda cep telefonu vs yok. Herkesin kendi dönemi bir önceki döneme göre moderndir. Artık Seyfi cep telefonunu kullanıyor, sosyal medyayla da tanışmış. Bizim karakter naif Anadolu çocuğu. Yolda kandırıldığı zaman onun altından kalkabiliyor ama her defasında yeni bir saflık yaşıyor. Sevgilisi onu küçümseyen, tipik Yeşilçam profili. Sonra ABD’de çok popüler olunca kız da değişiyor. Bu da gerçek bir aşk olmuyor sonuçta tabii.

Stero Seyfi’nin maceralarını kitaplaştırmaya nasıl karar verdin?

30 sene geçmiş artık. Bir şey yapmamam enteresan olurdu. Şimdiki çizerlere bakın, daha yeni başlamış ama   üç-dört kitabı var. Bu arada resme dönmüştüm. Bu yanımı biraz geri atmıştım. Ama artık bunların tekrar ele alınması lazımdı. Şu an da yaz karikatür kitabı hazırlıyorum. Lal kitabeviyle de aramız uyumlu. Bu çizgi-romanlar çıkarken aralara da karikatür kitap serileri ekliyorum. Yaz ve kış serisi mesela. Aşk, yemek üzerine olabilir.

İstanbul’un semtlerini suluboya çiziyor

Senin bir de sketchbook çalışmaların vardı, onları anlatır mısın?

2 bin adet basılan ve piyasaya çıkmayan bir kitabım var. Suluboyalarla, sketchlerle İstanbul’u geze geze çizdim. Anlatıyorum da aynı zamanda. Adının nereden geldiği vs. Kimse aslında semtinin adının nereden geldiğini bilmiyor baktığında.

Mesela Emirgan’ın adı. İsmin gerçek anlamı şuradan geliyor: Yavuz’un İransavaşı zamanında, İran tarafında bir Osmanlı casusu var. Onun sayesinde savaş kazanılıyor. O adamın adı Emir Gür Han. Semtin ismi de böyle kalıyor.  

Nasıl karar verdin böyle bir şeye?

Sketch 10 yıldır bir akım bütün dünyada. Kaşifler eskiden bir yerlere giderken gördükleri yerleri çiziyorlar. ABD’de, Londra’da, Fransa’da kitabevleri var bunun üzerine. Ressamlara diyorlar ki, “Git Kamboçya’ya bir hafta gez dolaş bana kitap yaparak gel.” Her şey sketch, fotoğraf yok.

Bu tür serileri yapan bir Fransız’la beraber İstanbul kitabı yaptık. Daha sonra bu benim çok hoşuma gitti. Hem araştırmaya hem de yapmaya başladım. İki sene içinde oldu bu. Bu arada sadece Büyükada’yı ve Adana’yı anlatan bir kitap yaptım. Okan Bayülgen’le de Madagaskar’ı yapmıştık.

FÜSUN SAKA / Vatan