Yılmaz Güney oturuşu: Daha önce de kullanılmışlığı vardır ama Yılmaz Güney’in Türkiye sinemasının kaderini değiştiren filmi Umut’ta kullanışıyla artık bir klişe haline gelmiştir. Film boyunca birkaç kez tekrarlanır. Hattâ Tuncel Kurtiz de ona eşlik eder. Bu oturuş, tam bir dibe vurma halini temsil eder. Umudun bitip tükendiği, geleceğe dair hiçbir şeyin kalmadığı bir anda ortaya çıkan bir tür kendini koyvermişlik halidir aslında. Şekil olarak alaturka tuvalette büyük abdesti giderme oturuşuna benzer ama işlevi farklıdır. Bu oturuşa anlamını Yılmaz Güney vermiştir belki ama Umut da dahil olmak üzere en güzel taşıyan Tuncel Kurtiz’dir. 1974 yapımı Tunç Okan imzalı Otobüs filminde bu şekilde oturan Tuncel Kurtiz’in karakteri, kaybolup gittiği Almanya’daki son umudu da tükenince buzlarla kaplı sulara bırakır kendisini. Kurtiz, aynı oturuşla bu kez Bereketli Topraklar Üzerinde filmiyle çıkar karşımıza. Kibar Feyzo’da İlyas Salman’ın karakteri de Zeyno’nun Feyzo ile evleneceğini öğrendiğinde bu pozisyonu alır. Salman’ı birçok kez benzer biçimde görürüz ilerleyen yıllarda. Şener Şen de “Yılmaz Güney oturuşu”nun ustaları arasındadır. Züğürt Ağa’da köyü satmaya karar verip girişine “Satılık Köy Haraptar” tabelasını astıktan sonra yere çömelip çaresizlik içerisinde bir cigara sarar ve tellendirir. Şener Şen, Muhsin Bey’de bir tür dolandırıcılık yapıp hapse düştüğü bölümde de benzer bir oturuşla karşımızdadır. Çok emek verdiği Ali Nazik’in elinden kayıp gitmesine, âşık olduğu kadının başka yerlere savrulmasına müdahale edememekten mustariptir ve bir gün hapishanenin avlusunda ağacın dibine çöker benzer şekilde. Bir filmde “Yılmaz Güney oturuşu” varsa, biliniz ki o karakter hayatının en kötü günlerinden birisini yaşıyordur. Ya umudu kırılmıştır, ya sevdiği elinden alınmıştır, ya da artık yaşama umudu kalmamıştır.
Türk sinemasının tarihe geçen klişeleri
Türk sinemasının tarihe geçen klişeleri...
4
5
Kadının sabah yataktan çıktıktan sonra erkeğin gömleğini giymesi: Hangi filmde, nerede başladı bilinmez ama sadece sinemada değil, popüler kültürde de önemli bir hadisedir. Birçok Hollywood oyuncusu böyle pozlar vermiştir mesela. Filmlerdeki erkek gömleği klişesinin tetikleyicisi Audrey Hepburn olabilir. Çünkü kendisinin bu pozu vererek sinemaya taptaze bir klişe kazandırmış olma ihtimali yüksektir. Öte yandan bu klişe, gerçek hayatta karşılığı olmayan neredeyse tek klişedir. Ecnebi memleketlerde bu tür vakalar yaşanır mı bilinmez ama Türkiye’de sabah yataktan sevgilisinin gömleğini giyerek çıkan kadın henüz görülmemiştir. Ekşi Sözlük’te,bu maddenin başlığını yazdığınızda karşınıza çıkacak şey isyan eden erkeklerdir. Çünkü seksi bir harekettir neticede ve bir türlü kadınlar tarafından yurdum erkeğine layık görülmez bu hareket. Ayrıca, bu buluşun bir kadınarzusu değil, erkek yönetmen fantezisi olduğuna dair yaygın bir kanı var ki katılmamak elde değil. Gerçi meseleye kadınlar açısından yaklaşanlar da olmuştur. Misal, Almirakadın* adlı blogda “Erkek gömleği ve Kadın” başlıklı bir yazı kaleme alınmış, yazıda görüşlerine başvurulan uzman psikiyatr Nevzat Tarhan, “Erkek bir striptiz kulübüne gidip şovu izleyerek veya bir porno film izleyerek tahrik olabilir ancak, erkeğin kadını tahrik edebilmesi için dokunması gerekmektedir. Bu yüzden kadının cinsel birliktelikten sonra erkeğin gömleğini giymesi normaldir. Kadın böylece erkeğin tenini hissettiğini düşünür,” şeklinde açıklamıştır durumu. Bu klişe onlarca filmde karşımıza çıkmıştır ama unutulmaz olan iki tanesini hatırlatalım. İlki Notting Hill filminde Julia Roberts’ın sahnesidir ki uzun yıllar akıllarda kalmıştır. Bu sahneyi unutturan ise Mr&Mrs Smith filminde Angelina Jolie olmuştur. Bizim sinemamız mevzuya pek aşina değildir ama Ferda Anıl Yarkın’ın Üzülme isimli şarkısının klibi boyunca erkek gömlekleriyle dolaşan Şebnem Sönmez’in yeri ayrıdır.
5
5